Eurobondlar devletlerin ve özel şirketlerin borçlanma için çıkardıkları kendi yerel para biriminden olmayan genellikle uzun vadeli borçlanma aracıdır. Adındaki Euro’nun Avrupa veya Euro ile bir ilgisi yoktur. İhraç eden ülkenin para biriminin dışında bir para birimi temel aldığı için Eurobond olarak adlandırılır.
Eurobond; dolar, euro, yen ve İsviçre frangı bazında ihraç edilmektedir. Eurobond ihracını JP Morgan, Goldman Sachs gibi uluslararası finansal kurumların oluşturduğu gruplar ilgili ülke/şirket adına gerçekleştirmektedir. USD tahviller 6 ayda bir, EURO tahviller ise yılda bir kupon ödemelidir. Kuponların faizleri yıllık basit faiz olarak ifade edilir. Vade sonu beklenmeden piyasa koşulları çerçevesinde nakde çevrilebilir.
Faiz hassasiyeti olanlar için: Faizsiz Eurobond Sukuk (Kira Sertfikası)
Eurobond Tarihi
İlk Eurobond’u İtalya’da demiryolu işleticisi Autostrade adlı bir şirketçe 1963 yılında çıkarmıştır. 100 trilyon dolarlık küresel tahvil piyasasının yaklaşık %30’unu Eurobond piyasasının oluşturduğu tahmin edilmektedir. Eurobond, göreli olarak küçük birimler halinde ihraç edilmesi ve likit bir yatırım aracı olması nedeniyle yatırımcılar açısından avantajlıdır. Eurobond’u T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı da (Hazine) dolar, euro ve yen cinsinden dış borçlanma için kullanmaktadır. T.C. Merkez Bankası’nın uluslararası yatırım pozisyonu bilgilerine göre 2019 yılı Haziran ayı itibarıyla Türkiye’de yerleşik olmayan kişilerin ellerinde tuttukları Eurobond tutarı yaklalık 50 milyar dolardır.
Hazine Eurobondları
Vade ve Getiri Oranı
Hazine genellikle 5-30 yıl vadeli dolar, euro ve yen cinsinden Eurobond ihraç ederek borçlanmaktadır. Dolar cinsinden Eurobond’lar yatırımcıya yılda iki kere, avro cinsinden Eurobond’lar yılda bir kere kupon ile faiz ödemesi yapar. Ayrıca, Eurobond’lar likit bir yatırım aracıdır yani nakit ihtiyacınızı karşılamak için dilediğiniz zaman hisse senedi gibi satabilirsiniz.
Eurobondlarda vade uzadıkça getiri oranı da artmaktadır. Getiri oranının ingilizce karşılığı ‘Yield to Maturity‘ kavramıdır. Tahvilin vade sonuna kadar kupon ödemesi ve fiyat kazancı toplamını baz alarak yılda % kaç getiri sağladığını ifade eder. Vade sonunun uzaması belirsizliğin ve riskin artmasına neden olduğu için ödül de (getiri) artmaktadır. Şöyle bir tablo çizelim hemen, Bist 100’ün tarihsel getiri oranını dolar bazında %3,3 kabul edersek kabaca 2045 vadeli bir Eurobond ise 2045 yılına kadar her yıl dolar bazında %7,4 getiri sağlayabilir. Üstelik vade uzadıkça S&P500 ile bile getiriler rahat kafa tutabilir. Türkiye’de eurobond yatırımı bu şekliyle oldukça karlı konuma geçer.
Peki Her Bütçeye Uygun Mu?
Tahvillerin par value denen senet üzerinde yazan değerlere sahiptir. Vade sonunda bu parayı çekersiniz. Eurobondlar özelinde ise par value 1000 dolardır. Ancak küçük yatırımcı olanlar ihraç esnasında bu tahvilleri doğrudan alamaz. İhaleye giren büyük finansal kuruluşları (bankalar vs) alır. Daha sonra ikinci el piyasasında kendi komisyonlarını alarak gerçek kişilere ve diğer kurumsal yatırımcılara bu tahvilleri satarlar. Tahvillerin fiyatı faiz oranıyla ters orantılı olarak vade sonuna kadar dalgalabilir. Satış fiyatı par value‘dan düşük olan tahvillere iskontolu tahvil, yüksek olan tahvillere primli tahvil denir. Tahvilin iskontolu mu primli mi olacağı tahvil ihraç edildikten sonra piyadaki faiz oranına bağlı değişir.
Yinede Hazine’nin ihraç ettiği eurobondları bireyseller 1000 dolar ve katları şeklinde satın alabilir. Yukarıda bahsettiğimiz 2045 vadeli Eurobondun satış değeri o gün itibarıyla 912 dolar 25 centtir mesela. Ayrıca, Eurobondların satış fiyatları ‘kirli’ ve ‘temiz’ olarak da tanımlanmaktadır. Satın alırken ‘kirli fiyatı’ ödersiniz. ‘Kirli fiyat’ kupon vadesine kadar olan kupon gelirini içerir. Çünkü tahvilin bir önceki sahibi bu geliri hak etmiştir. Siz tahvili satın alırken bunu da karşı tarafa öder ve kupon vadesi geldiğinde tüm kupon ödemesini alırsınız. Kupon dolar bazlı ise yılda 2 seferde ödenecek şekilde taksitlendirilir.
Özel Şirket Eurobondları
Türk özel şirketileri de Eurobond ihraç ediyor. Bunu da finansal kesim yani bankalar ve reel kesim olarak ikiye ayırabiliriz. Bankalar çıkardıkları Eurobondlar ile döviz topluyor, daha sonra bu meblağı TL’ye çevirip kredi olarak dağıtıyorlar. Böylece sizler kredi ile ev, araba vs. alabiliyorsunuz. Reel kesim ise yeni fabrika kuracağı ya da kapasite genişleteceği zaman Eurobond ihraç ederek yatırımını finanse edebiliyor.
Türk özel sektörünün ihraç ettiği Eurobondları almak küçük yatırımcı açısından biraz zor olabilir. Genellikle 100.000 dolar ve katları şeklinde işlem yapılıyor. Yatırım ölçeğiniz buna müsaitse herhangi bir bankaya gidip o bankanın Eurobondunu almak için pazarlık yapabilirsiniz. Türkiye’de eurobond yatırımı yaparken şirket eurobondu almaktada mümkündür.
Eurobond ve Ülke CDS İlişkisi: Ne zaman alınmalı?
CDS ne demek önce onu açıklayalım. CDS: Kredi risk primidir, alınan bir kredinin geri ödenmeme riskini tespit etmek ve bu riske karşı kredinin sigortalanması için kullanılan değerdir. Faiz doğası itibarıyla alacaklının geri ödememe riskini içeren bir risk primidir. Ülke CDS’i bir ülkenin kredibilitesidir. Yani ülkenin kredi alırken piyasa faizine eklenen ülke risk primi faizidir. Peki eurobond bundan nasıl etkilenir. Eurobond birim fiyatı, ülke risk primi ve ABD tahvillerinden etkilenerek fiyat değişimleri yaşar. Türkiye örneğinde CDS’lerin düşmesi Eurobond fiyatlarında artış sağlarken öte yandan CDS’lerin yükselmesi Eurobond birim fiyatını düşürecektir. Bu nedenle en iyi eurobond yatırımı CDSler yüksekken satın alınan zamanlardır.
Eurobond Avantajları
Enflasyondan Korunma
Benim finansal bağımsızlığa ulaşma stratejimde Eurobond’ların yeri yok. Çünkü zaten daha yüksek getirileri stabil olan kripto paralarda sağlıyorum. Ama bu bilgi birikimine erişemeyen veya daha merkezi yerlerde işlem yapmak isteyen kişilere portföyde Eurobond bulundurmanın ciddi avantajlarını sayabilirim. Öncelikle, dolar cinsinden olması yatırımcıyı yüksek enflasyon riskinden koruyor. Kur açısından da uzun vadede riskin kabul edilebilir olduğunu düşünmek gerek malum. Çünkü ekonomi teorisi uzun dönemde kurun değerini iki ülke arasındaki enflasyon ve faiz oranları farkının belirleyeceğini söylüyor. Ayrıca, uzun süreli ve kademeli bir dolar alımı yaparsanız doları ne en tepeden ne de en dipten alırsınız. Sadece dolar alıp yastık altı yapmaktan daha mantıklı sanki?
İlgini çekebilir: Kripto Para Tasarruf Hesapları
Dolar Bazlı Nakit Akışı
Bir Bogleheads yatırımcısı için tahvillerin yeri ayrıdır. Tahvillerin yatırımcı açısından bir başka önemli özelliği belli tarihlerde nakit akışı sağlamasıdır. Hisse senetlerinde kar payı dağıtılıp dağıtılmayacağı şirketin karlılığına göre yönetim kurulunca belirlenirken eurobondlarda garanti bir nakit akışı söz konusu. Dolayısıyla finansal özgürlük için portföyünüzde tahvillere önemli bir ağırlık vermeniz faydalı olacaktır. En kısa sürede temel ihtiyaçlarımı karşılayabilecek bir nakit akışı sağlamayı kim istemez.
Orta-Yüksek getiri
Son bir yıldır devletimizin Eurobondları maalesef dünyanın en yüksek getirilerinden birini sağlıyor. Türkiye’nin ekonomik sıkıntıları bir süre daha devam edecek gibi görünüyor. Yani yatırımcının önünde alım için bir fırsat penceresi var şu an. Tabi ülkenin batmayacağını varsayarsak. Riskli bir tercih mi? Evet. Ama hangi kazançta risk yoksa o kazançtan korkmak gerek. Ayrıca riski dağıtmak için mutlaka yatırımlarınızın farklı araçlara dağılmış olması gerekiyor. Sadece Eurobond’tan oluşan bir portföy oldukça riskli olabilir. Ama portföyünüzün bir kısmını burada değerlendirmek isteyebilirsiniz.
Doğru zamanlama
Tahvillerin fiyatı faiz oranına göre değiştiği için uzun vadeli tahviller finansal spekülasyon amacıyla da kullanılabilir. Diğer bir deyişle, uzun vadeli tahviller daha riskli ve bu riskle orantılı olarak karlı bir yatırım aracı olabilirler. Ekonomik kriz geldiğinde fırsat kapıyı çalmış demektir. Faizler fırlar, Eurobond fiyatları düşer. Ancak, yinede bankanızdan/aracı kurumunuzdan yardım almakta fayda var.
Vergi Avantajı
Son olarak Eurobond’ların önemli bir avantajı daha var. Bogleheads çoktan beğendi bile. Eurobond kazançları, yıllık belli bir limite kadar vergiden muaftır. Evet, bu diğer yatırım araçlarında olmayan çok önemli bir farktır. Vergi avantajı uzun vadede yatırımcı lehine muazzam kazanca yol açar. Örneğin, vadeli döviz mevduatı seçeneğindeki faiz gelirinizden stopaj adı altında vergi kesilir. Gelirler İdaresi Başkanlığı’nın yayınladığı Menkul Sermaye İradı Elde Eden Mükellefler İçin Vergi Rehberi‘ne göre 2020 yılında Eurobond faiz geliri yıllık 49.000 TL’ye kadar vergiden muaftır ve bu limit her yıl güncellenmektedir.
Eurobond Riskli Mi?
Faiz Oranı Riski
Tahvillerin en bilinen risklerinden biri faiz oranı riskidir. Yukarıda da ifade ettiğim üzere tahvilin ikinci el satış fiyatı piyasa faizi ile ters orantılıdır. Yani tahvil ihraç edildikten sonra faizlerde yükseliş olursa elinizde tuttuğunuz tahvilin fiyatı düşer. Vade sonunu beklemeden satmaya kalkarsanız zarar edersiniz. Faizler düştüğünde ise elinizde tuttuğunuz tahvilin ikinci el satış fiyatı artar. Yani sermaye kazancı elde edersiniz. Türkiye’de yerleşik olmayan kişilerin ellerinde Türkiye Cumhuriyeti’ne ait 49,9 milyar dolarlık Eurobond var. Bu hesapla faiz lobisi faizler düştüğünde para kazanır, faizler yükseldiğinde ise yabancı yatırımcılar ciddi ölçüde zarar eder.
Yeniden Yatırma Riski
Tahvil yatırımcısı açısından bir diğer risk, aldıkları kupon ödemelerini yeniden tahvil almak için kullandıklarında ortaya çıkar. Diyelim %12 kupon ödemesi olan 1000 dolarlık bir tahvil aldınız. Yatırımcı olarak 1000 * 0,12 = 120 dolarlık kupon ödemesi alırsınız. Bu para ile yeniden tahvil alarak %12 gelir elde etmek istiyorsunuz. Ancak bu esnada faiz oranı %1’e düşmüş olsun. Yani %12’lik kupon ödemesi alma şansınız artık olmayabilir.
Geri Çağrılma Riski
Bazı tahviller geri çağırma opsiyonları taşımaktadır. Bu opsiyona sahip tahvili ihraç eden ülke/şirket borcunu erken kapatmak isteyebilir. Bu durumda tahvili geri çağırırlar. Tahvili ihraç eden açısından faizler ciddi ölçüde düştüğünde anlamlı olacaktır. Yüksek faizli borcunu geri çağırıp, yerine düşük faizli tahvil çıkararak borcunu yenileyecektir.
İflas Riski
Tahvili ihraç eden ülke/şirket kupon ödemelerinin bazılarını geciktirebilir veya anaparayı tamamen ödeyemeyebilir.
Enflasyon Riski
Sabit kupon ödemeli yerel para cinsinden tahvillerde ortaya çıkabilir. Örneğin %5 getirili bir tahvil aldınız. Ancak enflasyon %1’den %10’a çıktı. Bu durumda paranın satın alma gücü hızla eriyeceği için bu tahvili alan yatırımcı reel olarak zarar edecektir. 2021 Aralık kur şoku ve ertesinde enflasyonda yaşanan hızlı artış, Hazine’nin TL cinsi tahvilini elinde tutanlar açısından tam olarak bu riskin ortaya çıkmasına sebep olmuştur.
Kur Riski
Yabancı para cinsinden ihraç edilen Eurobond’lar için bir diğer risk kur riskidir. 2021 yılı Aralık ayında 18 TL’den dolar aldınız ve Eurobond satın aldınız diyelim. Daha sonra biri tvye çıkıp bir şeyler açıkladı ve dolar diyelim ki 10 TL’ye düştü. Bu durumda Eurobond’tan ciddi zararınız olur. Evet hemde bu süre 5-6 saat içinde bile olabilir. Ne acı. Türkiye’de eurobond yatırımı hem çok karlı hem de çok riskli olabilir, sadece ne yaptığınızı bilerek hareket etmeniz ve takipte olmanız gerekiyor. Tıpkı diğer her yatırım aracı gibi.