Faiz oranları ve APR, benzer kavramlara atıfta bulunan ancak hesaplama söz konusu olduğunda ince farklılıklara sahip iki sık sık karıştırılan terimdir. Bir kredinin veya kredi limitinin maliyetini değerlendirirken, reklamı yapılan faiz oranı ile yıllık yüzde oranı (APR), ek maliyetler veya ücretler içerir.

  • Faiz oranı borçlanma anaparasının maliyetidir ve bu oran kredi kapanışı sırasında belirtilebilir.
  • APR, para ödünç almakla ilişkili diğer maliyetleri de içerdiğinden, neredeyse her zaman faiz oranından daha yüksektir.
  • Federal Borç Verme Yasası Gerçeği her tüketici kredisi sözleşmesinin APR’yi nominal faiz oranıyla birlikte listelemesini gerektirir.
  • Kredi verenler APR’nin doğruluğunu sağlamak için aynı kurallara uymalıdır.
  • İdeal kredi koşullarında en iyi krediye sahip borçlular %0 APR anlaşması sağlayabilir.

Faiz Oranı

Reklamı yapılan oran veya nominal faiz oranı, kredinizde faiz gideri hesaplanırken kullanılır. Örneğin, %6 faiz oranıyla 200.000 ₺ için bir ipotek kredisi düşünüyorsanız, yıllık faiz gideriniz 12.000 ₺ veya aylık 1.000 ₺ tutarında olacaktır.

Faiz oranları, TMB olarak da bilinen Türkiye Merkez Bankası tarafından belirlenen politika faizi oranından etkilenebilir. Bu bağlamda, politika faizi oranı, bankaların bir gecede diğer bankalara rezerv bakiyesi verme oranıdır. Örneğin, ekonomik durgunluk sırasında TMB, tüketicileri para harcamaya teşvik etmek için genellikle politika faizi oranını düşürecektir.



Güçlü ekonomik büyüme dönemlerinde ise bunun tersi olacaktır: Türkiye Merkez Bankası, daha fazla tasarruf teşvik etmek ve nakit akışını dengelemek için zaman içinde faiz oranlarını artıracaktır.

APR

Buna Göz Atmalısın

Ancak APR, kredileri karşılaştırmada ne zaman dikkate alınacağı daha etkili bir orandır. APR sadece krediye olan faiz giderini değil, aynı zamanda kredinin tedarikinde yer alan tüm ücretleri ve diğer maliyetleri de içerir. Bu ücretler komisyoncu ücretlerini, kapanış maliyetlerini, indirimleri ve indirim puanlarını içerebilir. Bunlar genellikle yüzde olarak ifade edilir. APR her zaman nominal faiz oranından büyük veya ona eşit olmalıdır, borç verenin faiz giderinizin bir kısmı için indirim sunduğu özel bir anlaşma hariç.

Yukarıdaki örneğe dönersek, ev satın alma işleminizin de kapanış maliyetleri gerektirdiğini düşünün, ipotek sigortası ve 5.000 ₺tutarında kredi oluşum ücreti. İpotek kredinizin APR’sini belirlemek için, bu ücretler yeni kredi tutarı oluşturmak için orijinal kredi tutarına eklenir 205.000 ₺ olur. %6 faiz oranı daha sonra yeni bir yıllık 12.300 ₺ ödemesini hesaplamak için kullanılır.



APR’yi hesaplamak için, 12.300 ₺ yıllık ödemesini %6.15 almak için 200.000 ₺ orijinal kredi tutarına bölün.

Borçlular için en kafa karıştırıcı senaryo, iki borç verenin aynı nominal oranı ve aylık ödemeleri ancak farklı APR’leri sunmasıdır. Böyle bir durumda, düşük APR’ye sahip borç veren daha az peşin ücret talep eder ve daha iyi bir anlaşma sunar.

APR’ye dahil olan borç veren hizmet maliyetleri, bazen 30 yıl kadar, kredinin tüm ömrü boyunca yayıldığından, evinizi yeniden finanse etmek veya satmak ipotekinizi APR tarafından önerilenden daha pahalı hale getirebilir.



Faiz Oranı ve APR

Hem faiz oranı hem de kredi üzerindeki APR, belirli bir süre için borç verenden borç alma maliyetini yansıtır. Bununla birlikte, her biri nasıl hesaplandıkları, neyi temsil ettikleri ve bir borçlunun her biri üzerinde ne kadar kontrole sahip olduğu konusunda farklıdır.

Ayrıca, anlaşmalara girerken dikkate alınması gereken stratejiler vardır. Bir alıcıya en düşük oran cazip gelse de, bu her zaman en avantajlı olmayabilir. Örneğin ev sahibi faiz oranlarını en aza indirmeye veya APR’lerini en aza indirmeye karar versin.

En düşük faiz oranını takip ederek, borçlu en düşük aylık ödemeleri güvence altına alabilir. Ancak, borç verenin %5 oranında bir kredi ile %4 oranında iki indirim puanı ( ~ %2 ) ile bir kredi arasında seçim yapabileceği bir durum düşünün. Bu durumda, daha yüksek bir faiz oranı uygun olabilir.



APR neden Faiz Oranından Daha Yüksek?

APR, kredide belirtilen faiz oranı artı ücretler, oluşum ücretleri, indirim puanları ve borç verene ödenen ajans ücretlerinden oluşur. Bu ön maliyetler kredinin ana bakiyesine eklenir. Bu nedenle, APR genellikle belirtilen faiz oranından daha yüksektir, çünkü APR hesaplanırken ücretler dikkate alındıktan sonra ödünç alınan miktar teknik olarak daha yüksektir.

APR Faiz Oranına Eşit veya Daha Az Olabilir mi?

APR ve belirtilen faiz oranı eşit olsa da APR belirtilen faiz oranından daha az olamaz. APR genellikle kredi için ödeyeceğiniz ek ücretler içerir ve ödünç alacağınız tüm maliyetlerin daha kapsayıcı bir temsilidir. Krediyi güvence altına almak için ek maliyet veya ücret yoksa, APR ve faiz oranınız eşit olabilir.

% 0 APR Faiz Yok mu?

Evet, %0 APR, işleme faiz ödemediğiniz anlamına gelir. Bazı %0 APR anlaşmalarının geçici olabileceğine dikkat edin. (Altı ay boyunca %0 APR, daha sonra daha yüksek bir APR gibi). Ayrıca, %0 APR işlemleri yine de peşin veya bir kerelik ücretlere tabi olabilir.



İyi APR Nedir?

APR para ödünç alma maliyetidir, bu nedenle daha düşük bir APR, daha yüksek bir APR’ye kıyasla bir borçlu için daha iyidir. APR ayrıca kredinin amacına, kredinin süresine ve kredinin borç verme tarafını etkileyen makroekonomik koşullara göre değişecektir. Genel olarak, en iyi APR, kısa bir giriş dönemi için geçici olsa bile, faiz ödenmeyen %0’dır.

Benzer Gönderiler